27 Eylül 2016 Salı

MEYVELİ FİT TART TARİFİ ;)


MEYVELİ FİT TART 
( 20 kişiliktir )

İÇİNDEKİLER :

Keki için :
                   2 tam yumurta 
                   2 yemek kaşığı Stevia (tatlandırıcı)
                   2 yemek kaşığı light yoğurt
                   1,5 çay bardağı mısır unu
                   1,5 çay bardağı keçiboynuzu unu
                   10 gram kabartma tozu
                   10 gram vanilya 

Muhallebisi için : 
                    
                   2,5 su bardağı yarım yağlı süt
                   1 adet yumurta sarısı
                   1 yemek kaşığı hindistan cevizi
                   2 yemek kaşığı chia tohumu 
                   1 yemek kaşığı nişasta
                   1,5 yemek kaşığı stevia
                   1 paket vanilya

Jölesi  için : 
                   1 çay bardağı su
                   1 yemek kaşığı stevia
                   1 tatlı kaşığı nişasta

Üzeri için :

                  100 gram yaban mersini
                  500 gram çilek 
                  
Yapılışı :

      Geniş bir kaba yumurtaları ve steviayı koyup 5 dakika çırptıktan sonra yoğurdu ekleyip 2 dakika daha çırpalım. 
       Mısır unu , keçi boynuzu unu , kabartma tozu ve vanilyayı ilave edip çırpalım.
      Tart kalıbının üstüne pişirme kağıdı yerleştirip hamuru eşit dağıtarak kaba yerleştiriyoruz.
       180 derecede ısınmış fırında kızarana kadar (15 dakika) pişiriyoruz . 
       Soğuduktan sonra kalıptan çıkaralım.
    
       Muhallebisi için ; tencereye stevia , yumurtanın sarısını , chia tohumunu , nişastayı ve azar azar karıştırarak sütü ilave edelim. koyulaşana kadar orta ateşte pişirelim. Üzerine hindistan cevizini ve vanilyayı ilave edip karıştıralım ve ocaktan alıp soğumaya bırakalım.

        Jölesi için ; bir tencereye  stevia , nişasta ve suyu ilave edip karıştırarak pişirelim.
     Soğuk tartın üzerine muhallebiyi düzgünce yayalım. Sonra muhallebinin üzerini mevsim meyveleri ile (biz yaban mersini ve çilek tercih ettik )süsleyelim.
       Son olarak meyvelerin üzerine soğuk jöleyi gezdirerek dökelim ve 15 dakika buz dolabında dinlendikten sonra servise hazır.
       
       Afiyet Olsun :)


Omega-3 ve Genel Sağlık Yararları Nelerdir?

          
               omega3 ile ilgili görsel sonucu
Yapılan çeşitli araştırmaların sonuçları, omega-3 yağ asitlerinin;
·         sağlığın sürdürülmesi,
·         kalp damar hastalıklarının önlenmesi,
·         romatoid artrit, alzheimer gibi hastalıklara karşı korunmada,
·         hamilelik ve bebeklik döneminde beyin ve göz gelişiminin desteklenmesinde
katkı sağladığını göstermiştir.
Özellikle hamile bayanların bebeklerinin beyin, sinir  ve göz sistemini gelişimi için omega-3 almaları  oldukça önemlidir. Aynı zamanda omega-3 yağ asidi  alımı prematüre doğum riskini de azaltmaktadır.
Omega -3 kaynaklarımız nelerdir ?
·         Hayvansal kaynak olarak balık (ringa, uskumru, sardalye, alabal›k ve somon) ve az miktarda yumurtada bulunur.
·         Bitkisel olarak; keten tohumu yağı, kanola yağı, soya fasulyesi yağı, ceviz, balkabağı çekirdeği, kenevir tohumu yağı ve semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kolza tohumunda zengindir.

**Haftada 2 kez balık tüketmeyi alışkanlık haline getirelim ;)

NASIL KİLO ALABİLİRİM ?

                               NASIL KİLO ALABİLİRİM ile ilgili görsel sonucu
Kilo almak istiyorsanız öncelikle buna engel olan sebeplerin temeline inilmelidir. Bunun için doktor kontrolünden geçerek zayıflık durumunun nedenini belirlemek, atılması gereken ilk adımdır.
Kilo alamama nedenleri;
1) Aşırı fiziksel aktivite
2) İştahsızlık ve diğer nedenlerle yeterli besin alınamaması
3) Alınan besinlerin sindiriminde, emiliminde ve metabolizmada bozukluk
4) Kanser ve hiper tiroidi gibi enerji harcamayı artıran hastalıklar
5) Stres          
Zayıflığının nedeni belirlendikten sonra uygun tedavi uygulanarak ortadan kaldırılmalıdır. Örneğin besin emilimini engelleyen parazitlerin temizlenmesi, iştahsızlığa neden olan stres durumunda psikolojik tedavi alınması gibi. Zayıflığın nedeni genellikle iştahsızlıktır. Bu nedenle yemeklerin porsiyonu küçük,  enerji yoğunluğu da fazla olmalıdır. Yağsız salata yerine zeytinyağlı salata, sade sütlaç yerine cevizli sütlaç, sade yoğurt yerine pekmezli yoğurt gibi alternatifler üretilmelidir. Fazla kilolu olmak kadar, aşırı zayıf olmak da sağlığı tehdit eden ciddi bir durumdur. Kilo almanın yolları arasındaki en önemli faktör, kalori dengesini sağlamaktır. Günlük ihtiyaç duyulan kaloriden daha az miktarda kalori içeren besinler tüketmek, kilo artışı sağlayamamaya neden olur. Öğün aralarında enerji veren ve iştah açan sağlıklı gıdalar tüketilmelidir. Sağlıklı kilo almak için, yemeklerde yağ ve basit karbonhidrata çok fazla yer verilmemelidir.
       Günde en az üç ana öğün ve üç ara öğün yapılmalıdır. Yemekte büyük ve mümkünse renkli tabaklar kullanmak daha fazla besin tüketmeye yardımcı olacaktır.
       Tavuk eti ve derisi, balık, yumurta beyazı, fasulye, nohut, patates, havuç, sarımsak, biber, domates, enginar, bezelye, mısır ve aşırıya kaçmadan kırmızı et, meyve suyu gibi besinler diyette yer almalıdır.
       Öğün aralarında antepfıstığı, kuru siyah üzüm, ceviz, fındık, badem, hurma, kayısı ve incir tüketilebilir.
       Sabah kahvaltısında süt ve süt ürünleri, yumurta, tereyağı ve bal tüketilebilir.
       Her öğünde tam buğday ekmeği bulundurulmalıdır.
       Meyve olarak incir, muz ve beyaz üzüm tercih edilebilir, meyveler üzerine bal dökülerek ya da yoğurtla karıştırılarak yenebilir.
       Et ve sebze yemeklerine zencefil, zerdeçal, kimyon, kekik, nane, kişniş, acı biber, rezene, adaçayı, tere, kakule gibi iştah açan baharatlar eklenebilir.


       Alınan kiloların bel çevresinde yağlanmaya neden olmaması ve kasların güçlenmesi için her gün 20 dakika spor yapılmalıdır.

KANOLA YAĞININ HAYATIMIZDAKİ YERİ NEDİR ?

kanola tohumu ile ilgili görsel sonucu

Kanola yağı henüz sofralarımızda yer almasa da raflarda çoktan yerini almış bir yağdır.
Kanola yağı, sahip olduğu dengeli yağ örüntüsüyle sağlıklı bir yağ profili sergilemektedir.
Kanola yağı, kalp sağlığını koruyan E ve K vitaminleri ve  bitkisel sterollerden de zengindir.
Aynı zamanda içerdiği fenolik bileşiklerin, yapılan çalışmalar sonucunda oksidatif stresle mücadele üzerinde ihtiva ettiği E vitamininden daha çok etkinliğe sahip olduğu görülmüştür.
Kanola yağının 14 gramı; 120 kkal , 1 gr doymuş yağ , 0 gr trans yağ , 4 gr çoklu doymamış yağ asidi , 8 gr tekli doymamış yağ asidi , 2 mg E vitamini ,16.1-30.8mcg K vitamini
Kanola yağı diğer yağlara göre daha uzun raf ömrüne  sahiptir.
Kanola bitkisinden “beyaz bal” dediğimiz kanola balı   elde  edilmiştir. Türkiyen’nin beyaz balı ilk kez  Tekirdağ’da üretilmiştir. Beyaz bal kendisine has aromasıyla diyette ve eczacılıkta geniş kullanım alanına sahiptir. Ayrıca sağlığı korumada ve geliştirmedeki etkinliği ile dikkatleri üzerine çekmiştir.
·         Yağ asidi profili ile tek başına diyetin olması gereken yağ asidi örüntüsüne ulaşmasını sağlar.
·         İçerdiği bitkisel steroller ve  fitokimyasallar ile sağlığı geliştirici özellik taşımaktadır.
·         İçerdiği e vitamini ile hücreleri korur ve ldl kolesterolün oksidasyonunu önleyerek kalp-damar sağlığını koruyucu  etki gösterir. Aynı zamanda hücre yenilenmesinde görev aldığı için cilt sağlığında da önemlidir.
Kardiovasküler hastalıklar, kanser, aritmiler gibi birçok hastalığın yağların cinsi ve miktarı ile ilişkisi olduğu bilinmektedir. Önceki çalışmalar sadece yağların miktarına odaklanırken; son zamanda yapılan çalışmalarda yağın özelliği miktarından çok daha fazla önem taşımaktadır.
·         Kanola yağı doymuş yağ oranın az olması; tekli doymamış ve omega-3 yağ asitlerinden zengin olması sebebiyle kardiovasküler hastalık riskini azaltmaktadır.
Birçok deneysel çalışmada bitkisel sterollerin LDL kolesterolünü ve total kolesterolü düşürdüğü kanıtlanmıştır. Kanola yağındaki bitkisel sterollerin etkinliği de bu amaçla araştırma konusu olmuştur.
Son zamanlarda yapılan çalışmalar yağın miktarından çok türüne yöneliktir. Örneğin; Omega-3 yağ asidinin göğüs kanseri üzerine koruyucu etkisi; omega-6 varlığına, dolayısıyla omega-6/omega-3 oranına bağlıdır.

·         Kanola yağının omega-6/omega-3 (2/1) oranıyla hedeflenen omega-6/omega-3 oranına ulaşmak daha kolaydır. Çalışma sonuçları değerlendirildiğinde, göğüs kanserini önlemede ve kanser riskini azaltan önlemlerde beslenme stratejisi geliştirilmesi oldukça önemlidir.

CHİA TOHUMU VE FAYDALARI NEDİR?

chia ile ilgili görsel sonucu


İçinde protein, lif, magnezyum, kalsiyum ve en önemlisi omega-3 yağ asitlerinden olan ALA (α-linoleik asit) vardır.
3 ay boyunca günde 4 çay kaşığı chia çekirdeği yiyen hastalarda ;
  •  Kan pıhtılaşmasında %20 azalma ,
  • İltihaplanmada %30 azalma ,
  • Omega-3 yağ asidi depoları %80 artmış,
  • Büyük tansiyon 6 birim düşmüştür.

Hemen hemen iyi bildiğimiz keten tohumu ile neredeyse aynı özelliklere sahiptir fakat chia tohumunu öğütmek gerekmez.  Chia’nın besinsel özelliklerine baktığımızda lif, omega-3 yağ asitleri, kalsiyum antioksidan  özellik gösterir ve proteinde dahil olmak üzere sağlığa bir çok yönden faydalıdır. İçerisinde ki lif hayati bir besindir , kilo kaybı ve sindirim için bir çok fayda sağlar. 
  • Lif içeriği ile bol miktarda su tutarak doygunluk hissi verir. 
  • Antioksidan içeriği ile vücutta ki serbest radikallerle savaşır ve vücudu hastalıklara karşı korur.
  •  Cilt saç ve tırnakları güçlendirir.
  •  İçerdiği omega-3 yağ asitleri kardiyovasküler hastalıklara karşı korur.
  • Vücutta oluşan karbonhidrat ve şekeri dengelemeye yardımcı olur.
  • Chia tohumu günlük magnezyum ihtiyacımızın %30 unu karşılar ve muzdan 2 kat daha fazla potasyum içerir.
  • Protein kaynağıdır, et tüketmeyenler veya çok az tüketenlerin diyetlerinde yer almalıdır.



25 Eylül 2016 Pazar

Goji Berry Tüketirsem Zayıflar Mıyım ?



Yapılan son bilimsel çalışmalar göstermektedir ki goji berry karaciğer kanserinden korunmadan önemli rol oynamaktadır.Buna ek olarak hipofiz bezinden salgılanan insan büyüme hormonu salınımını arttırır.Goji berry ‘nin faydalarını kısaca özetleyecek olursak,

1.      Goji Berry vücutta  östrojene benzer etki göstermektedir. Bu yüzden hamile ve östrojene duyarlı kişiler tarafından kullanılmamalıdır.
2.      Antioksidan özelliğiyle erken yaşlanmayı geciktirir .
3.      Karaciğer yağlanmasını azaltır ve kan kolestrolünü düzenlemeye yardımcı olur.
4.      Yüksek beta karoten içeriğiyle anti kansorejen özellik gösterir. Bağışıklık sistemimiz için önemli olan beyaz kan hücrelerinin yapımını artırır.
5.      İçeriğindeki polisakkaritler cinsel gücü ve doğurganlığı artırır.
6.      Sağlıklı kan basıncı oluşmasına yardımcı olur.
7.      Kolay emilebilirliği ve lifli yapısıyla bağırsak tembelliğini azaltır.
8.      Yaprakları ise yüksek miktarda E vitamini içermektedir.


Bu faydaları olmakla birlikte güvenilir dozuyla ilgili yeterli araştırma bulunmamaktadır, kontrolsüz şekilde kullanılmamalıdır.

22 Temmuz 2016 Cuma

HAMİLELİK VE EMZİKLİLİK DÖNEMİNDE BESLENME NEDEN ÖNEMLİDİR?



  • Anne karnındaki bebeğin, büyümesinin (vücut ağırlığının ve boy uzunluğunun artması) ve gelişmesinin (zekâ gelişimi, organların gelişimi vb.) sağlanması ayrıca bebeğin, yetişkinlik döneminde oluşabilecek kronik hastalıklarının (kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon vb.) görülme riskinin önlenmesi için anne sağlığı ve beslenmesi çok önemlidir.
  • Gebelik döneminde kişiye özgü bir beslenme programıyla emziklilik döneminde süt yapımı için  gereken besin ögesi deposunun oluşması sağlanır.
  • Hamilelik döneminde sağlıklı beslenme piramidi örnek alınmalıdır.
  • Yapılan araştırmalarda yeterli ve dengeli beslenen annelerin bebeklerinin %94 ‘ünün sağlık durumunun iyi , %3 ‘ünün orta , diğer %3 ‘ünün kötü olduğu saptanmıştır.
  • Günde 3 öğün değil, 5-6 öğün olacak şekilde beslenilmelidir.
  • Dünya Sağlık Örgütü gebelik planlanmaya başlamasının ardından 3 ay öncesinden başlanarak gebeliğin 13. Haftasına kadar folik asit kullanmanın önemini vurgulamıştır.
  • Diyetteki omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinin(somon , uskumru ,zeytinyağı , ceviz ) artmasıyla anne sütündeki oranları artmakta ve bebeğin gelişimi için çok önemlidir .
  • Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Böylelikle bebek, guatr hastalığı ve zeka geriliğinden korunmuş olur. İyotlu tuz, koyu renkli cam kavanozda saklanılmalı, ışıktan, güneşten ve nemli ortamlardan korunmalıdır. 
  • Günlük diyette mutlaka süt ve süt ürünleri (günde en az 1 bardak süt, bir kâse yoğurt, 60 gram peynir) olmalıdır ve her gün düzenli olarak tüketilmelidir. Süt ve ürünleri, protein ve kalsiyum kaynağı olduğu için bolca tüketilmelidir.
  • Günlük 5 porsiyon yenmesi önerilen meyvelerin, ara öğünlerde tüketilmesi, kan şekeri seviyesini dengelemesi açısından önemlidir. 
  • İçerdiği yüksek posa sebebiyle gebelikte gelişen kabızlığı önlemek amacıyla haftada 2-3 defa kuru bakliyat tüketilmelidir. Bu grubun içeriğinde bulunan demir bebekte hemoglobin yapımını sağlar, kansızlığı önler,
  • Çay ve kahve yemekten 1 saat sonra günde 2 fincanı geçmeyecek şekilde tüketilmelidir.
  • Günlük su tüketimi artan besin ihtiyacıyla birlikte artmaktadır. Günlük en  az 3 litre su tüketimi önerilmektedir.
*Unutmayın ki sizin sağlığınız bebeğinizin sağlığı için önemlidir. J